CUMA HUTBESİ DİYANET 19 NİSAN 🤲 Diyanet İşleri Başkanlığı’nca konusu belirlenerek cumaya gelen Müminlere cami minberinden okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu merak ediliyor. 19 Nisan 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu resmi internet sitesinde yayımlayan Diyanet’in rehberliğinde merak edilenleri haberimizde derledik. İşte ayrıntılar…
19 NİSAN CUMA HUTBESİ KONUSU
19 Nisan 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu ‘Hayatın Her Alanında Öfkemize Hâkim Olalım’olarak belirlendi.
19 NİSAN CUMA HUTBESİ PDF İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN (DİYANET)
19 NİSAN CUMA HUTBESİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN (DİYANET)
Hayatın Her Alanında Öfkemize Hâkim Olalım
Muhterem Müslümanlar!
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e bir adam gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü! Bana bir tavsiyede bulun?” dedi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ona, “Öfkelenme!” buyurdu. O adam, bu soruyu tekraren sordu. Allah Resûlü (s.a.s) ise ona her seferinde, “Öfkelenme!” diyerek nasihatte bulundu
Aziz Müminler!
Bizler insanız. Yaratılışımız gereği bazen neşelenir, bazen hüzünleniriz. Bazen sükûnetle, bazen de kızgınlıkla hareket ederiz. Bize düşen, olumsuz hislerin esiri olmamak, hoş hasletlerle hayatı manalı kılmaktır.
Kıymetli Müslümanlar!
İnsan olarak sahip olduğumuz hislerden biri de öfkedir. Öfke yerinde kullanılırsa, ailemize, vatanımıza ve kıymetlerimize akınları bertaraf etmemize yardımcı olur. Lakin öfkenin esiri olmak, telafisi güç sıkıntılara yol açar. Bizi Allah’ın rahmetinden, insanların muhabbetinden uzaklaştırır. Öfkeye yenilmek, toplumda şiddet, huzursuzluk ve karışıklığa sebep olur.
Değerli Müminler!
Müminin öfkesi, Hakkın tarafında, batılın karşısındadır. Müminin öfkesi, mazlumun dostu, zalimin düşmanıdır. Müminin öfkesi, yeterliler için şefkat ve merhamet, berbatların önündeki pürüzdür. Hâsılı müminin öfkesi, hayra anahtar, şerre kilittir. Öfke aklı örtünce, idrak ve şuur ortadan kalkar. Göz görmez, kulak duymaz olur. Öfke gönlü kuşatınca hisler körelir, kalp katılaşır. Sevgi ve hürmet azalır, şiddet ve nefret çoğalır. Öfke nefse hâkim olunca, sabır ve tahammül masraf. Lisan, kırıcı; insan, yıkıcı hale gelir
Aziz Müslümanlar!
Maalesef öfkesine yenik düşen insanların ibretlik haberlerini her geçen gün daha fazla duyuyoruz. Ailede, toplumsal medyada, trafikte, hayatın farklı alanlarında öfke kaç üzücü olaylara sebebiyet vermektedir. Bir anlık öfkeyle akrabalık, dostluk ve kardeşlik bağları kopmakta, geriye kin, nefret ve hasımlık kalmaktadır. Aileler dağılmakta, ocaklar sönmekte, canlar yitirilmekte, umutlar yok olmaktadır.
Kıymetli Müminler!
Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyuruyor: “O müminler ki, büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar. Öfkelendikleri vakit affederler.” 2 Öyleyse merhameti öfkenin panzehiri yapalım. Yaratılan her cana şefkatle davranalım. Şiddet, nefret ve zorbalığın her çeşidinden uzak duralım. Öfkenin esiri olmaktan af ve bağış yolunu tutmakla kurtulalım. Kalbimizi düşmanlıktan, kin ve intikam hislerinden arındıralım.
Muhterem Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Gerçek pehlivan güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiğinde kendisine hâkim olandır.”3 O halde öfkemizi sabırla dizginleyelim. Musibet anında metanetli olalım, soğukkanlılığı elden bırakmayalım. Zorluklar karşısında Allah’a sığınalım. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bize öğrettiği üzere öfkelendiğimizde “Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım” diyelim. İmkânımız varsa abdest alalım. Ayakta isek oturarak, oturuyorsak uzanarak öfkemizi dindirmeye çalışalım. 4 Hutbemi Aziz Rabbimizin muttaki kullarını tanıttığı şu ayetin mealiyle bitiriyorum: “Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlardır. Öfkelerini yenenlerdir. İnsanları affedenlerdir. Allah yeterlilik edenleri sever.”
