BAYRAMDA KABİRDE OKUNACAK DUA 2024 | Ramazan Bayramı’nın coşkusu tüm Müslümanları sardı. 81 vilayette bayram namazlarının kılınmasının akabinde oruçların sona erdiği bugünde, bayram kahvaltılarının akabinde mezarlık ziyaretleri de başlıyor. Sevdikleri yanında olmayan şahıslar, bayramın buruk sevincini onların mezarı başında yaşarken arama motorlarında ‘Bayramda kabirde okunacak dua 2024, Ramazan Bayramı’nda mezarlıklarda hangi dua okunur? – Bayramda kabir duası Diyanet’ mevzuları araştırılıyor. İşte ayrıntılar…
RAMAZAN BAYRAMI’NDA MEZARLIKLARDA HANGİ DUA OKUNUR?
Kabir ziyareti yapan bir kimse ayakta, “Esselamü aleyküm, ya Ehle dar-il kavm-ilmü’minin! İnna İnşaallahü an karibin biküm lahikun” der ise sonrasında ise, besmele ile 11 İhlas müddeti ve bir Fatiha okur. Akabinde, “Allahümme rabbel-ecsadilbaliyeh, vel-ızamin nahire-tilleti harecet mineddünya ve hiye bike mü’minetün, edhıl aleyha revhan min indike ve selamen minni” duasını okumalıdır.
BAYRAMDA KABİR DUASI DİYANET
Mezarlıkta okunabilecek dualardan biri de Yasin müddetidir.
Büreyde rivayetine nazaran Hz. Muhammed, ashab-ı kirama, kabir ziyaret için gittiklerinde şu süreyi okumalarını tavsiye etmiştir:
“Esselamü aleyküm ehled diyarı minel- müminin.Ve inna inşaallahu biküm lahikün. Es’elüllahe lena ve lekümü’l afiyeh.”
Türkçe manası: “Selam size, ey bu diyarın mü-min ve Müslim halkı! İnşallah yakında biz de ortanıza katılacağız. Allah’ın bizi de sizi de bağışlamasını dilerim.”
Hz. Muhammed şöyle buyurmuştur: “Kur’an-ı Kerim’de 30 ayetlik bir mühlet vardır. Bu mühlet kendisini okuyan bir kimse kıyamet günü şefaat eder ve Allah’ın onu affetmesini sağlar. Bu mühlet ‘Tebârakellezî bi yedihil mülkü’tür.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi sitesinde, ‘Kabir Ziyareti Adabı’ başlıklı yazıda şu sözler yer almaktadır:
Mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle mevtin hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği konulardandır.
Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın süreksiz olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), geceleri Baki’ kabristanına gelir ve “Müminler yurdunun sakinleri, sizlere selam olsun. İnşaallah biz de size katılacağız. Bizler ve sizler için Allah’tan afiyet dilerim; Allah’ım, Baki’ kabristanında bulunanları bağışla.” (Müslim, Cenâiz, 102) diye dua ederlerdi. Kabir ziyaretinde bulunan kişinin meyyit için dua etmesi ve Kur’an okuyarak sevabını orada bulunanların ruhlarına bağışlaması uygun olur.
Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslam’ın özüne ve tevhid anlayışına karşıt düşen, itikâdî bakımdan da ziyanlı olan tavır ve davranışlardan uzak durmak gerekir. Kabrin başında yüksek sesle ağlayıp gürültü yapmak, kabrin parmaklık ve taşlarını öpmek, onlara sarılıp ağlamak İslam ile uyuşmaz. Türbelerde yatan bireyleri beşer üstü varlıklar olarak görmek; bu zatların duaları kabul ettiğine, ilâhi kudretlerinin olduğuna inanmak yanlışsız olmadığı üzere, bir kısım muhtaçlık ve dilekleri onlara arz etmek, kendilerinden medet ummak, bu ziyaretleri dinî bir vecibe üzere telakki etmek; bez bağlamak, mum yakmak, kurban kesmek, şeker vb. yiyecek unsurları dağıtarak onlardan yardım dilemek üzere davranışlarda bulunmak da, tevhid dini olan İslam’la uyuşmaz. Ölen bireylerden medet ummak ve onlardan birtakım şeyler beklemek iman açısından tehlikeli bir davranıştır.
